İSTANBUL KARTAL İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ali Rıza AKA´nın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Mesajı

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ali Rıza AKA´nın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Mesajı

Bir yıl önce 15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyetin´in bağımsızlığına ve millet iradesine karşı yapılmış hain işgal girişimini kınıyor, 15 Temmuz’un inancımızla, azmimizle, karakterimizle var olduğumuzun ve Türkiye Cumhuriyeti´nin ve Türk Milletinin bu inanç ve azimle var olacağının tarihi vesikası olduğunu ifade etmek istiyoruz.

Milletler ve insanoğlu tarih boyunca savaşlar, afetler, büyük göçler gibi birçok doğal ve beşeri hadiselere şahit olmuştur. İnsanın kendi türüyle olan mücadelesi Dünya tarihinin kesintisiz ve döngüsel çizgisi üzerinde Hak ile Batılın mücadelesi şeklinde gerçekleşmiştir. Tarihin bütün devirlerinde var olan bu mücadelede milletimiz çoğu kez başrol oynamış ve her daim Hakk’ın tarafında yer almıştır.

“Dünyada şer, Oğuzda er tükenmez” deyimi de bu mücadeleye vurgu yapmaktadır. Büyük Selçuklu Hükümdarı Tuğrul Bey’den itibaren İslam’ın bayraktarlığını devralan bu aziz millet, Bedir’in, Uhud’un, Hendek’in ruhunu benimsemiş, Mekke’nin, Kudüs’ün, Şam’ın, Bağdat’ın, Endülüs’ün fethine yeni fetihler eklemiştir. Malazgirt Ovası’nı iki yüz elli bin kişilik küffara dar eden Alp Arslan, Haçlı ittifakına karşı kendini İslam coğrafyasına siper eden Kılıç Arslan, İstanbul’u fethederek zulüm imparatorluğu Bizans’ı deviren ve Peygamber övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet, üç kıtada at koşturup Viyana kapılarına kadar dayanan Muhteşem Süleyman’ın davası yaşam, adalet, huzur, refah, esenlik ve selamet davasıydı. Onlar yaşanabilir bir dünyayı tesis etmek, zalimlere ve onların bozuk düzenlerine geçit vermemek, tüm insanlığın esenlik ve selamet içinde yaşamasını sağlamak için mücadele ettiler. Mazlumun yanında zalimin karşısında yer aldılar, kurulan onca tuzağı Allah’ın inayetiyle bozdular.

Millet olarak 1071’de, 1453’te, 1915’te, 1923’te ve sair zamanlarda buhranlı günler geçirdik, türlü savaşlara girdik. Balkanlarda, Cihan Harbinde, İstiklal Savaşı’nda sayısız şehit verdik. Her tarafı bilfiil işgal edilen aziz vatanımızı canımız ve kanımız pahasına savunmayı bildik, mabedimize namahrem eli değdirtmedik. Türk’ün istiklale olan düşkünlüğünü tüm dünyaya gösterdik.

15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen işgal girişimi şahit olduğumuz en hain teşebbüslerden birisiydi. Malazgirt’te, Mohaç Meydan Muharebesinde, Niğbolu’da, Çanakkale’de, Sakarya’da ve daha nice cenk meydanında alt edemedikleri bu milletti sinsi planlarla içten yıkmayı hedefleyen Haçlı İttifakı, bu defa yerli işbirlikçileriyle birlikte hareket etmişti.

Sömürü düzenine karşı çıkan, “Dünya beşten büyüktür!” diye haykıran, Hakkın hâkim olduğu bir dünya düzenini arzulayan, zulüm saraylarını yerle bir etme potansiyeli taşıyan Musa karakterli herkesi öldürmeye çalışmak, Firavunların genel karakteridir.  

O uzun ve karanlık gecede, bu milletin değerlerinden, parasından, evlatlarından beslenen kan emici vampirlerin alçak teşebbüsünü, yine bu vatanın göğsü iman dolu, şecaatte ve cesarette zirveye ulaşmış evlatları engellemiştir. İmanın ve vatan aşkının en güçlü silah olduğuna bir kez daha şahit olduğumuz bu günde milletimiz “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!”  diyerek silahların, tankların üzerine yürümüştür. Toplumun her kesiminden farklı görüş ve yaşam tarzına sahip olan insanlar birlik olup kendi iradesini tahakküm altına almaya çalışanlara fırsat vermemiştir.

Planlarının kusursuz olduğunu düşünen zalimler bir kez daha hüsrana uğramıştır. Eski kahramanlıkların bizatihi şahidi ve anlatıcısının kalmadığı, ebediyete intikal ettiği üçüncü bin yılın başlarında Alp Arslanların, Fatihlerin, Ulubatlı Hasanların, Koca Seyitlerin hala bu milletin içinde yaşadığını, Ömer Halisdemir, Burak Cantürk, Salih Alışkan, Kemal Tosun, Şükrü Bayrakcı, Recep Büyük, Timur Aktemur olarak vücut bulup karşılarına dikileceklerini, bu manaya âşık daha nice insanın tankların altına yatacağını, uçaklara meydan okuyacağını, silahlı hainlere karşı koyacağını öngöremediler. Minarelerden yükselen salalar ve İslam coğrafyasından yükselen dualar vesilesiyle Allah zalimlerin tuzaklarını boşa çıkarmıştır.

Milletimizin vatan, bayrak, namus için zalimlere karşı canı pahasına sergilediği bu şanlı duruş, tarihte altın harflerle yerini alacaktır.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz’un unutulmasına asla izin vermeyeceğimizi, şehitlerimizin aziz hatıralarını gelecek nesillere aktaracağımızı belirtmek istiyorum. Milli birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Allah ülkemize bir daha böyle acılar yaşatmasın. 

 

 

 

 

 

14-07-2017

Karlıktepe Mahallesi,Spor Caddesi,No17 Kartal/İSTANBUL Yeni Kartal Hükümet Konağı Binası 4. Kat - (0216) 473 2590 - 473 2591 - 517 14 50 - 517 14 51

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.